Bibliothek des Österreichischen Parlaments, Foto: Anna Konrath

Eğitim, kamu ve medya

Demokratik bir sistem kapsamında her şahıs eşit haklara sahiptir. Demokratik bir sistem içerisinde siyasi tartışmalara katılım, siyaset, ekonomik veyahut hukuk bilim seviyesine bağlı değildir. Şahıs oy kullanama yaşını doldurduğu takdirde seçimlere katılım ve seçim hakkı bu kişi için geçerlidir. Suç veyahut ceza işlendiğinde, mahkeme kararıyla kullanma hakkı yitirilebilir

Toplumsal hayata dair talep ve istekler 

Demokratik ve plural bir toplum içerisinde toplumsal bir hayat sürdürmek kolay değildir. Karşı tarafın özgürlüğünü de kapsayan özgür bir hayat sürdürmek talep ve istek dolu bir hayattır. Böyle bir hayat bazı beklentileride kapsamaktadır: toplumdal şahsı eşit görebilmek ve bu gerçek karşısında saygıyla birbiriyle karşılaşmak zor olabilir vatandaşlar için. Her şahıs farklı eğitim seviyesine sahiptir veyahut önyargıları olabilir ve bazı insanda siyasi tartışmalar ve ödün vermek hayal kırıklığı yaratabilir.  

Demokrasinin desteğe ihtiyacı var 

Demokraside hiçbir insan siyasete katılımda zorunlu tutulamaz, çünkü bu baskı, özgürlük ve eşitlik gibi demokratik değerleri sorgulamak anlamına gelir (bkz. Demokrasi). Anayasa ve demokrasinin güveni için çoğu vatandaş bu değerleri korumalıdır. Demokrasinin desteğe ihtiyacı vardır: ona inanan ve güvenen vatandaşların desteğine ihtiyaç duyar demokrasi. Demokratik bir sistem kapsamında oluşan beklenti ve hayal kırıklıklarıyla başa çıkabilen ve başka şahıslara güç verebilen vatandaşlara ihtiyaç duyar herzaman demokrasi. 

Açık bir toplumda Anayasa 

Anayasa geniş bir topluma yol açmalıdır: bu farklı fikir ve hayat felsefesine, yeni fikir ve yeni gelen insana açık olan bir toplum düzenidir. Geniş yapılı bir topluma geniş düşünebilen insalar gereklidir. Bu şu anlama gelir: Şahıs kendi fikir ve düşüncelerine, çevresindeki toplumda ve devlette olup biteni anlama kapasitesine sahip bir yapıya sahip olmalıdır. Bu kapasiteyi oluşturmak için eğitime, bilgi ve kamuya açılıma gerek duyulur.   

Okul ve eğitim 

Anayasa şahsın eğitim hakkını korur. Anayasa sayesinde okul eğitiminde insanların toplumsal, özgür ve eşit bir hayat için gerek duyduğu bilgi temelini elde etmeleri sağlanır. Plural bir toplum içerisindeki hayata adapte olmak gereklidir ve bu çeşitlilik kamusal okul alanlarında da bulunmaktadır. Bunun yanısıra tarih, kültür, siyasi bilim ve dini bilim de eğitim alanına girer. Avusturya sınırları içersinde her ebeveyn, kız yada erkek olsun, çocuğunu okula göndermek zorundadır. Okul eğitimi sayesinde eğitmenler, aileler ve öğrenciler hep beraber soru ve sorunları konuşmalı ve çözüm bulmakta çaba göstermelidirler.  

Bilim özgürlüğü 

Anayasa bilim ve üniversitelerin özgürlüğünü korumalıdır. Böylelikle her şahış gelenekleri sorgulayabilir, yorum yapabilir ve yeni bilinç ve fikir arayışına çıkabilir demektir. Bu yaklaşım sosyal, ekonomik ve siyasi soruların sorulabileceği açık bir ortam yaratır.  

Kamu ve Katılım 

Demokratik bir Anayasa sayesinde kamusal alan karşılıklı konuşma ve buluşmaların gerçekleştiği yerdir. Her insan fikrini özgürce yorumlama hakkına sahiptir- tabiki diğer insanların özgürlüğünü kısıtlamamak şartıyla (bkz. Özgürlük). İnsanlar özgürce toplanma, beraber gruplaşma ve sokaklara çıkma hakkına sahip olmalıdırlar. Anayasa kanunları sayesinde şahıslar ilgi ve bilgi alanını seçebilme, kamusal alanda ve medyada yorum yapilme hakkını etmektedirler ve devlet tarafından görünürler.  

Eğerki demokrasi kısıtlanır veyahut yok edilirse, işte o vakit ilk olarak toplanma ve yorum yapabilme özgürlüğü kısıtlanacak demektir. Genelde böyle bir durumda medyanın özgürlükleri kısıtlanır, gazete ve televizyon muhabirleri siyasetçiler tarafından kritize edilir ve hatta polis/mahkeme tarafından aranırlar.  

Kamusal tartışmalar vasıtasıyla toplum içerisinde haksızlık, baskı, sıkıntı ve özgürlüğün kısıtlanması gibi önemli konulara odaklanma imkanı yaratılmaktadır. Bu tartışmalar sayesinde konuyla birebir alakası olmayan şahıslarında ilgisi odaklanmakta ve böylelikle sıkıntı ve haksızlık çeken sahışlara destek verilmektedir. Siyaset sadece belirli grupların beklentilerini yere getirmek değildir. Toplum içerisinde yaşanan ve her toplumsal varlıkla alakalı haksızlık ve sıkıntı gibi sorular beraberce çözümlenmelidir. Avusturya’da görülen toplumsal girişimler siyaset için herzaman önemli fikir temeli kurmuştur. 1984 yılında Hainburger Au çevresindeki toplumsal çevre dayanışması örnek olarak gösterilebilir. İnsan hakları ve tolerans denildiğinde akla gelen 1993 yılındaki Lichtermeer (mum denizi) ışıntısını olayıdır.   

Emelimiz uzlaşmaktır 

Demokratik bir toplumda toplanma ve ifade özgürlüğü merkezi bir önem taşımaktadır. Aynı zamanda bu haklar demokrasiyi tehlikeye atabilir. Avusturya 1920 yıllarında siyasi partilerin sokak ortasında kavga döğüş ettiği bir dönem yaşamıştır. Seçmenler her uzlaşmaya karşıt savaş göstermişlerdir. Bugün bile insanlar halen ‘ toplum adına’ veyahut ‘ topluluk adına’ söz alıyorlar. Farklı düşünceleri ifade eden şahısları ‘devlet düşmanı’ diye yargılıyorlar. Demokratik toplum sayesinde elde edilen farklılık ve açıklık kabul edilmiyor. Karşılıklı müzakerelere kapalı ve sadece hemfikir şahısları arayan bir toplum oluşabiliyor. Demokratik toplumun varolabilmesi için karşılıklı uzlaşmaya hazır olmalıyız. Farklı fikirlere ve farklılığa açık, saygı yüklü bir topluma ihtiyaç duymaktayız (bkz. Demokrasi).   

Kamuyu güvence altına almak ve ilgi erişimi sağlamak 

Kamuda tartışma oluşabilmesi için insanları bilgilendirmek gerekmektedir. Anayasa hukukunda parlamento kararlarının kamuya açık tutulması şart koyulur. Her şahıs internette parlamentodanın kararlarını izleyebilmektedir ve aynı zamanda parlamento toplantıları kamuya açıktır. Her vatandaş siyasi kontrol (bkz. Demokrasi) sayesinde bilgiye ulaşabilir. Avusturya’da yaşayan her şahıs Avusturya kanunlarını elde edebilmelidir. İnternette bulunan kanun bilgi enformasyon sistemi vasıtasıyla bu mümkündür. Şahıs mahkeme önüne çıkmak zorunda kalırsa, makmeme akışı ve kararıda kamuya açıktır. Mahkeme kararları yayınlanır ve yoruma açıktırlar.  

Anayasa sayesinde bilgilendirme hakkına sahibiz. Kim olursa olsun, her vatandaş idareye başvurup bilgi isteğinde bulunabilmektedir. Devlet ve idare hususundaki birçok bilgi internette bulunmaktadır.  

Medyanın anlamı ve üstlendiği sorumluluk 

Anayasa özgürce raporlama hakkını garanti altına alır. Medya (gazete, televizyon, radyo, internet) önemli konular hakkında bilgilendirir ve böylelikle fikir ve odak nokta ortaya koyulur. İnsanlar medyada okuduğuna yada izlediğine inanırlar. Demokraside medyanın önemi yüksektir: medya toplumsal yaşamı pozitif etkiliyebilir, ama aynı zamanda önyargıları dağıtarak bazı fikirleri ön plana çıkarabilir. Parlamento, idare ve mahkemelerin yanında devletteki ‚dördüncü gücü‘ oluşturmaktadır medya. Devlette ne oluyorsa bunu medyadaki raporlar her an etkiliyebilir demektir. Fakat yinede medyanın raporlaması sayesinde devlet ve siyasi partiler bir nevi kontrol prosedüründen geçer ve toplumsal sorumluk, anlayış ve tartışmalar etkilenmiş olur böylelikle.